Gezi Parkı Davası: Ayşe Barım'ın Tutukluluğu Sürüyor, Duruşma Tarihi Açıklandı!

Gezi Parkı olayları sırasında aktif rol aldığı iddia edilen Ayşe Barım'ın tutukluluğu devam ediyor. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada hakim, Barım'ın mevcut tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma ise 1 Ekim 2025 tarihine ertelendi.
Ayşe Barım, Gezi Parkı eylemleri sırasında sosyal medya üzerinden paylaşımlar yaptığı ve olayların seyrini etkilediği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Tutukluluğu süresince hakkında çeşitli iddialar ortaya atılmış, ancak Barım bu iddiaları kesinlikle reddetmişti. Savcılık, Barım'ın eylemlere katılımının ve sosyal medyadaki paylaşımlarının kamu düzenini bozduğunu ve suç teşkil ettiğini savunuyor.
Duruşmada Barım'ın avukatları, müvekkilinin suçsuz olduğunu ve tutukluluğunun devamının orantısız olduğunu belirterek tahliyesini talep etti. Ancak hakim, Barım'ın kaçma riski taşıdığı ve delilleri karıştırabileceği gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verdi.
Davanın Gelişimi ve Beklentiler
Gezi Parkı davaları, Türkiye'deki siyasi ve hukuki süreçlerin önemli bir parçası haline geldi. Bu davalar, ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve hukukun üstünlüğü gibi temel prensiplerin tartışılmasına zemin hazırladı. Ayşe Barım'ın davası da bu tartışmaların odağında yer alıyor.
1 Ekim 2025'e ertelenen duruşmanın öncesinde, savcılık ve müdafiye heyetleri delilleri değerlendirmeye ve savunmalarını hazırlamaya devam edecek. Duruşmada, tanık ifadeleri ve diğer delillerin sunulması bekleniyor. Dava sonucunda, Barım'ın suçlu bulunması halinde ağır hapis cezası alabileceği tahmin ediliyor.
Kamuoyu Tepkileri
Ayşe Barım'ın tutukluluğu, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Bazı kesimler, Barım'ın Gezi Parkı olaylarına katılımını ve sosyal medyadaki paylaşımlarını eleştirirken, bazı kesimler ise tutukluluğunun keyfi ve hukuk dışı olduğunu savunuyor. Sosyal medyada #AyşeBarım ve #GeziParkı etiketleri altında yoğun tartışmalar yaşanıyor.
Hukuki Süreç ve Gelecek Adımlar
Ayşe Barım'ın davası, Türkiye'deki hukuk sisteminin karmaşıklığını ve siyasi etkileşimi gözler önüne seriyor. Dava sürecinde, Barım'ın avukatları, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunma hakkını saklı tuttuğunu belirtti. Bu başvuru, tutukluluğun Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia eden bir hukuki süreç başlatabilir.
Davanın ilerleyen aşamalarında, delillerin daha detaylı incelenmesi ve tanıkların dinlenmesi bekleniyor. Mahkemenin kararı, Türkiye'deki hukuk ve siyaset arenasındaki dengeleri etkileyebilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.