Hemşire ve Ebelere Yürek Yakıcı Oran: Aile ve İş Hayatını Birleştiremeyenlerin Yüzde 73'ü!
Sağlık Çalışanlarının Yükü Ağırlaşıyor: Hemşire ve Ebeler İş ve Aile Dengesi Kurmakta Zorlanıyor
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) tarafından yapılan çarpıcı bir araştırma, Türkiye'deki hemşire ve ebelerin büyük bir bölümünün iş ve aile hayatını dengelemekte ciddi zorluklar yaşadığını ortaya koydu. “İş ve Aile Hayatı Uyumu” başlıklı araştırmaya göre, hemşire ve ebelerin yüzde 73'ü iş ve aile hayatını birleştiremediğini belirtiyor. Bu oran, sağlık çalışanlarının üzerindeki baskının ve yoğunluğun ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.
Araştırmanın Detayları ve Sonuçları
Sağlık-Sen'in araştırması, hemşire ve ebelerin mesleki yaşamlarındaki uzun çalışma saatleri, vardiyalı çalışma düzeni, fazla mesai ve iş yükünün aile hayatlarına olumsuz yansıdığını gösteriyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu, çocuklarına yeterince zaman ayıramadıklarını, eşleriyle iletişim kurmakta zorlandıklarını ve ailevi sorumluluklarını yerine getiremediklerini ifade ediyor. Özellikle doğum yapan ve süt veren ebelerin yaşadığı zorluklar, araştırmada ayrı bir başlık altında vurgulanıyor.
Neden Bu Kadar Yüksek Bir Oran?
Hemşire ve ebelerin bu denli yüksek oranda iş ve aile hayatını birleştirememesinin temel nedenleri arasında, sağlık sistemindeki personel eksikliği, iş yoğunluğu, yetersiz destek mekanizmaları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği yer alıyor. Özellikle kadınların meslek hayatına atılmasının teşvik edilmesi ve çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması gibi adımların atılması, bu sorunun çözümü için kritik önem taşıyor.
Sağlık-Sen'in Talepleri ve Çözüm Önerileri
Sağlık-Sen, araştırmanın sonuçlarına göre hükümetten ve sağlık kurumlarından acil önlemler alınmasını talep ediyor. Sendika, personel sayısının artırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması ve çocuk bakım hizmetlerinin desteklenmesi gibi çözüm önerileri sunuyor. Ayrıca, hemşire ve ebelerin psikolojik sağlığının korunması için destek programlarının oluşturulması gerektiğinin altı çiziliyor.
Sonuç
Hemşire ve ebeler, toplum sağlığının korunmasında hayati bir rol üstleniyor. Ancak, bu değerli sağlık çalışanlarının iş ve aile hayatını dengeleyememesi, hem onların bireysel mutluluğunu olumsuz etkiliyor hem de sağlık sisteminin verimliliğini düşürüyor. Bu sorunun çözümü için tüm paydaşların ortak bir anlayışla hareket etmesi ve somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, sağlık çalışanlarının üzerindeki yük daha da artacak ve bu durumun sonuçları tüm toplumu ilgilendirecektir.
